Dayanılmaz üzücü tüp bebek ve hamilelik hikâyelerini henüz dinlememiştim ve tüp bebek denemem kürtajla sonuçlanınca dünyanın en mutsuz insanı kendim sandığım için ilerde çok utanacaktım. Oysa umut, yaşam olduğu sürece hep vardı.
Kürtajdan sonra ağlayarak uyandım. O anda koridordan gelen ağlama seslerini ve bağrışmaları anlayamadım. Kafam zaten bir milyondu. Bana eşlik eden hasta bakıcı kaç yıllık evli olduğumu sordu. 2 yıl dedim, tam 2 yıl sonra hamile kalacaktım dedim. Ohooo dedi, yeni evli sayılırsınız 2 yıl da ne ki? Ama ben 27 yaşındayım yaşım geçiyor, dedim. Yine güldü. 40’lı yaşlarda senin yaşadıklarını yaşayanlar ne yapsın peki? Dedi.Çok haklıydı.Üstelik koridordan yükselen ağlamayla karışık çığlık sesleri de beni kendime getirmişti.
Bak dedi, bir kızcağız ölü doğum yaptı.Üstelik kendi de yoğun bakıma alındı.Hayatî riski var. Annesi bu ağlayan …
Hemen burnumu çekip gözyaşımı yutuverdim. Amma da arabesk takıldım ya hu dedim kendi kendime .Üstelik henüz 14.tüp bebek denemesini yaptırmak için evini satan 40’lı yaşlardaki Nurşen Abla’yla tanışmamıştım. 39 yaşında, köyünden kalkıp Ankara’ya gelen, 8 ay bir yerde temizlik yaparak tüp bebek için para biriktiren Ayşe Abla’yla da tanışmamıştım. Doktor ona açıklama yaparken yanındaydım, “Maalesef yumurta kaliten çok kötü, tüp bebek bile yapsak anne olabilmen çok düşük bir ihtimal.” Ayşe Abla’nın nasıl yıkıldığını görmemek için odadan hızlıca çıkacağım o ânı önceden bilsem bu kadar üzülür müydüm hiç? Evlere temizliğe giderek para biriktiren ve 5.denemesi için uğraşan İzmirli Halime’nin yaşadıklarını dinlesem utanmadan, “27 yaşında ve 2 yıllık evliyim.” diyebilir miydim? Defalarca ikiz üçüz hamile kalıp 5.6. aylarında servikal yetmezliği (rahim ağzı yetmezliği) olup ,ölü bebeğini normal doğumla dünyaya getiren, bebeğinin ölüsünü gören Sema ile tanışsaydım, ultrason resmine bakıp bu kadar üzülür müydüm? Elbette hayır…(Bu arada Sema ,Ankara Başkent hastanesi Prof .Dr. Göğşen Önalan ile çıktığı son ve çok zorlu tüp bebek yolculuğunda bebeğini kucağına aldı.)
Başarısız tüp bebek hikayeleri o kadar çoktu ki… Üstelik bu insanlar teşhisi konulmuş psikolojik tedaviler görmüşlerdi. İlk tüp bebek denemesi başarısız olanlar anlardı beni ancak. Tüp bebek başarısızlığı yaşayanlar anlardı beni… Bebeksiz bir deneme ile hayatına devam eden binlerce şaşkın ve depresyon meraklısı manyak kadın gibi karalar bağlamıştım. İlki tutacak sanıyordu insan işte.Tüp bebek yaptırıyor olmanın ağırlığını hemen hamile kalarak atacağını sanıyordu insan.Ama tüp bebek aslında çok büyük oranda NASİP idi.İlk tüp bebek denemesi neden tutmaz sorusunun kesin bir cevabı da yoktu. Doktor, ilâç, hastalıklar…Hepsi nasipten sonra geliyordu. Şu an bize düşen tüp bebekte ikinci deneme aşamalarını araştırmaktı.
Kendimi çabuk toparlasam da sırada dedikoducu yaşlı teyzeler, meraklı komşular, şom ağızlı ve acemi genç anneler, teselli niyetine söylenen ama can yakan sözler, sürekli çocuğundan şikayet eden çok çocuklu kadınlar ve hepsinden korkuncu illa sana bir kusur yapıştırmaya çalışan kaynanatör dırdırı vardı.Ve tüm bunlar, başarısız tüp bebek hikayesinden daha çok can yakacaktı.Asıl hikâye şimdi başlıyordu.