Tüp bebekte toplanarak tüplerin içine konulan yumurtaların dibindeki kaliteli spermler bir zahmet yumurtayı dölleyiveriyordu. Aşılamada ise aynı işlemlerle ayrıştırılan spermlerin rahimde yüzerek yumurtayı döllemesi bekleniyordu.
İdrarlı iğnelerle 3 tane boncuk boncuk yumurtam gelişmişti. 75 mg ilaç aldığım için 3 tane olmuştu, tüp bebek tedavisinde ortalama 150 – 200 mg ilaç kullanıldığı için ortalama 10 – 15 yumurta gelişiyordu. Tüp bebekte yumurtaların hepsi toplandığı için çok olması problem değildi. Ama aşılamada 3’ten fazla yumurta oluşumu istenmezdi. Çünkü fazla yumurta olursa hepsi birden döllenebilir ,döllenmezse kiste dönüşebilirdi. Çatlatma iğnesi Ovitrelle’i vurulduktan 36 saat sonra eşimin ayrıştırılan spermleri muayene odasında rahme gönderildi. Spermler laboratuvar ortamında incelenerek en kaliteli ve hızlı olanlar seçiliyordu.Tüp bebek tedavisinde de aynı işlem uygulanıyordu. Farkı; tüp bebekte, toplanan yumurtalar tüplere yerleştiriliyor ve yanına konan spermlerin tüplerdeki yumurtaları döllemesi bekleniyordu .Böylece spermler yavaş ve tembel bile olsa yumurtayla dip dibe olduğu için taa uzaklara kadar yüzme zahmetinde bulunmadan e bi zahmet giriveriyordu yumurtanın içine. Sonrasında da her gün hücre bölünmesi takip ediliyor ve embriyonun sağlığı kontrol ediliyordu. Yani tüp bebekte tüplerde, aşılamada rahimde döllenme oluyordu. Aslında aşılama tüp bebeğin amcasının oğlu sayılıyordu. Normal ilişkinin de az daha profesyonelcesi. Hasılı, laboratuvar ortamında spermlerin kaliteli olanları seçiliyordu, kalitesizler işleme alınmadığı için dolayısıyla sayı da düşüyordu. Zaten geriye işe yaşayanlar kaldığı için çok da önemli değildi. Eşimin normalde 30-50 milyon olan sperm sayısı, bu ayrıştırma işleminden sonra 7-9 milyon civarlarında oluyordu. Zaten aşılama için de temizlenmiş sperm sayısının 5 milyon olması yeterliydi. 5 milyon altına gebelik ihtimali çok çok düştüğü için aşılama yapılamıyor, direkt tüp bebek yapılıyordu .Yıkanmış 5 milyon altı sperm, aynı zamanda direkt tüp bebek raporu çıkarılmasını sağlıyordu. Aslında aşılama ile gebeliğe çok ihtimal vermesem de ultrasonda bıcır bıcır oynaşan 3 yumurtayı görünce dölleneceklerine çok inanmak istedim. Spermler transfer edildikten sonra Özlem Hemşire olanca tatlılığıyla, “Eğer üçü birden döllenirse birini duruma göre sonlandırabiliriz.” dediğinde , anında kendimi üçüz annesi kabul etmiştim. Heyecanla Göğşen Hoca’ya, “Üçü de döllenebilir mi?” diye sordum. Şu an bekleme salonunda ilk aşılaması tutan üçüzlere gebe bir anne var, demişti. Anında kendimi onun yerine koydum .Hayallerle dolu 12 günün sonunda gerçeği öğrenecektim.
