Ben edebiyat öğretmeniyim, belki bir gün yazarları, şiirleri unuturum ama tüp bebek ilaçlarının isimlerini ve her birinin ne işe yaradığını unutacağımı sanmıyorum. Çünkü onlar bana kızımı getirdi, hepsine de minnettarım.
2016 Ağustos ayı… Ailevi olarak maddi manevi çok ama çok zor zamanlardan geçtiğimiz bir dönemdi. Aslında tüp bebek tedavisi ile uğraşabilecek durumda da değildik.Hem ruhen, hem şartlar gereği… Ama hormon değerlerim ancak uygun hale gelebilmişti ve belki muhtemel bir gebelik bize çok büyük bir teselli olacaktı. Eşim, yaşadığımız tüm olumsuzluklardan sıyrılıp bebeğimize odaklanalım, dedi… Hiçbir şeyimiz olmasın ama bir çocuğumuz olsun.Hiçbir vasfımız kalmasın ama anne baba olalım, razıydık. Nihayet il il sırt çantamda gezdirdiğim ilaçlarımı kullanacaktım. Buzdolabında göz göze geldikçe gözlerim dolarak dolabı kapatmayacaktım artık. O ilaçlar bana kızımı getirecekti. İlaç kutusunu değil, bebek kundağını açacaktım.
Bu arada ilaçlar demişken…İğneler pahalı olduğu için ben internetteki formlardan üçte biri fiyatına alıyordum her seferinde. Artık bu işin kurdu olmuştum. Gonal, purogen, cetrodite, ovitrelle, merional, fostimon, orgalutran… Tüm bu tüp bebek ilaçları ne işe yarar, tüp bebek iğneleri kaç doz kullanılır hepsini biliyordum. Gonal en yaygın kullanıma sahip yumurta geliştirici iğneydi. 300mg, 450mg, 600mg şeklinde satılıyordu ama azıcık fazla çıkıyordu içinden. İçerikleri pek farklı olmasa da birçok doktor, bir denemede olumsuz sonuç alınınca diğer denemede diğer ilacı kullanmayı daha uygun görüyordu. Ben piyasada neyi bulursam onu alıyordum ve doktorlar itiraz etmiyordu.Çünkü işlevleri aynıydı. Merional, menopur, fostimon..Bunlar da yine yumurta geliştirici iğnelerdi ama 75mg’lık küçük şişelerde satılıyor ve genellikle aşılamada kullanılıyordu. Ovitrelle, yüksek dozda beta hcg hormonu içeren bir çatlatma iğnesiydi. Bu hormon, yumurtanın çatlamasını, yani yumurtalıktan tüplere doğru yol almasını sağlıyordu. Cetrotide ve Orgalutran ise büyüyen birden fazla yumurtanın daha da büyüyüp kendi kendine çatlamasın diye yumurtanın büyümesini baskılamak amacı ile kullanılıyordu. O yüzden önce Gonal ile yumurtalar büyüyor, takriben 18 mm olunca da daha fazla büyümesin diye baskılayıcı iğneler kullanıyorduk. Çünkü kendi kendine çatlarsa doktor kontrolünden çıkar ve doktor sağlıklı bir şekilde tüm yumurtaları toplayamazdı. Transferden sonra Estrofem kullanılıyordu ve bu ilaç da rahim kalınlığını ve kalitesini bebişin büyümesine uygun hale getiriyordu. Yine progesteron hormonu içerek kapsüller, jeller de rahmi gebeliğe daha uygun hale getiriyordu. Aslında normal gebelikte progesteron hormonunu vücut kendi üretiyordu. Tüp bebek biraz dışardan müdahale olduğu için takviye gerekebilirdi. Jeller de, kapsüller de aynı işlevi görüyordu. Hapı içmek mide bulantısı yaptığı için fitil şeklinde kullanmak tercih sebebiydi. Yine kan pıhtılaşmasını önleyici iğneler,yani kan sulandırıcı iğneler; Clexan, Oksapar ve Hibor… Hepsinin görevi aynı olsa da Hibor çok acıttığı için ben diğer iğneleri kullandım. İşte tüm bu ilaçlar ve bende meydana getirdikleri büyük heyecan ve umutla sırt çantama yerleştiler. Onları son kez kullanmak duasıyla Ankara yollarına düşmüştük…
Tüp bebek ilaçları nasıl saklanır konusunda ise yanlış bir kanı vardı. Aslında hepsinin prospektüsünde yazdığı üzere, 3 aya kadar oda sıcaklığında kalabilirdi.Ama biz eczanede veya depoda ne kadar dışarda durduğunu bilemeyeceğimiz için tabi yine dolapta saklıyorduk. Oysa birkaç saat dışarda da saklasak bir sorun olmazdı. Nitekim benimle 5 saatlik yolu defalarca gidip gelmişlerdi. Bu son yolculukları olacaktı…
Ben edebiyat öğretmeniyim. Belki bir gün çok iyi bildiğim divan edebiyatı şairlerini unutabilirim ama ilaçlara dair bu bildiklerimi asla unutacağımı sanmıyorum.Çünkü onlar bana kızımı getirdi.Her birine minnettarım….