Başımıza ne gelirse gelsin; biz anne, baba olmuştuk. Makamlar, saltanatlar, tüm sıfatlar, dünyalık hırslar, mal mülk…Hepsi boştu. Biz anne, baba olmuştuk sonunda!
Keseyi görmek denilen o müthiş dönüm noktasını yaşamak üzere Başkent Hastanesinde sıra bekliyordum. Başımıza gelen aksiliklerden ötürü eşim yanımda değildi. Ultrasonda yıllardır “artık yumurtalar” ve gelişen yumurtaları görmeye alışkındık. İlk kez kese görecektik Göğşen Hoca ile. İşte o an…. Rahmin ortasında tek taş gibi parlıyordu kızımın kesesi. Kesenin içindeki kızımın saçlarına kırmızı kurdeleler taktım yine hayallerimde.Mutluluktan döküldü gözyaşlarım ilk kez o çatalda…Bir daha aynı endişeyle o muayene sandalyesine çıkmayacaktım. Elimdeki kara küçük kağıda gözyaşlarıyla uzun uzun baktım. Göğşen Hoca da çok mutlu ve heyecanlanlıydı. Bana sımsıkı sarıldı ve BİTTİ dedi, artık sen annesin. Bu kadar, bitti işte, tüm zor zamanlar silindi gitti. Titreyerek beklediğim kürtaj masası, hamile olmadığım zamanlardaki mahzun bakışlarım, otobüste bebek görünce dolan gözlerim, histeroskopiden sonra yalnız ve tuhaf uyandığım o anki çaresizliğim , hepsi ama hepsi son bulmuştu işte…
Anlatamayacağım kadar zor zamanlardan geçtiğimiz 2016 eylül ayında Allah bize bir teselli olarak kızımı göndermişti. Geçen 6 yılda bebeğimizin olmamasına şükredeceğim aklıma gelmezdi. Çünkü bu güzel misafir bize tüm dertlerimizi unutturmuştu. Başımıza ne gelirse gelsin; biz anne, baba olmuştuk. Makamlar, saltanatlar, tüm sıfatlar, dünyalık hırslar, mal mülk…Hepsi boştu. Biz anne, baba olmuştuk sonunda!