Otobüsü durdurup koşa koşa histeroskopi olmaya giderken, benim profesör doktora 300 tl ye yaptırdığım bu basit işleme, İstanbul’da adına ameliyat diyerek 3-5-8 bin tl ücret istediklerini bilmiyordum.
Ankara’dan İstanbul’a giden otobüs kaptanlarının dikkatine, anonsunun ardından cezai işlem uygulanması endişesi ile yola koyulan şoförle seyahate başlamıştım kiiiiii… E madem geldim bir koşu gidip histeroskopi olayım dedim. Tabi o zamanlar bu işleme İstanbul’da birçok doktorun 3 bin 5 bin hatta 8 bini bulan rakamlar istediğini ve adına da “ameliyat” dediklerini bilmiyordum. Çünkü ilk ofis histeroskopi işlemim gayet lay lay lom, hopa şina şinanay şinanay nay edasıyla 5 – 6 dakikada bitmişti. Üstelik prof bir doktorun yaptığı bu işlem 300 tl idi.Histeroskopi ücreti olarak bir Şahin parası ödemeye hiç gerek yoktu yani.Prof.Göğşen Hoca da “Işıklı bir şeyle 5 dakikada rahme bir bakıp çıkıcam sakın korkma”demişti. 2.si de pekala hop tiri mi nay nom havasında geçebilirdi…Tam otobüs hareket halindeyken Göğşen Hoca’yı arayıp, “Hocam bari gelmişken bir histeroskopi olayım da bir bakıp çıkın içerde ne var ne yok.” dedim.Göğşen Hoca olanca nezaketiyle, belki rahme çizik atarız, faydası olur zararı olmaz ama sen bilirsin, gibilerinden konuşurken ayağa kalkıp şoföre doğru ilerledim. Biraz da yüksek sesle, “Hocam bu operasyon gerekli derseniz hemen otobüsü durdurup ineceğim, çabuk karar verin.” dedim.Hocamın onay vermesi ile şoföre, sağlıkla ilgili çok önemli bir gelişme olduğunu ve inmem gerektiğini söyleyip otobüsten indim. Tabi şoföre, “Ay ne biliiim birden aklıma geldi, bir koşu gidip de bir histeroskopi yaptırasım geldi.” diyemezdim elbette. Tam da saçma sapan Türk dizilerine yakışacak bir sahne ile otobüsten inip koşmaya başladım. Bileti iade edip hastaneye gidecektim ki Göğşen Hoca aradı ve yarın sabah aç bir şekilde gel, dedi. O gece kuzenimde kaldım. Muayene olmaya gider gibi seke seke yalnız başıma hastanenin yolunu tuttum. Eşim İstanbul’daydı. Yanında kaldığım kuzenim 2.bebeğine hamileydi ve bu işlemlerden hiç anlamazdı. Hasılı kelam hiç kimseye haber vermeden kendimi ameliyat odasında buldum. Ameliyat odasında artık tanış olduğum Hüsamettin Abi ile sohbet ederken anestezi alacağımı öğrendim. E ben dayanırım ilkinde anestezi almadım, ne gerek vardı ki, dediysem de bu sefer böyle olacaktı. Rahme çizik atacağını söylemişti Göğşen Hoca. Rahme çizik atmak ne demekti? Rahme çizik atmanın faydası neydi? Bunları hiç düşünmeden saatler süren bir uykuya daldım. Ameliyattan sonra yalnız ve aç uyanmanın o buruk hissini yaşamayan bilemezdi…
