Doktorum Prof.Göğşen Önalan embriyoya genetik test yapılması yani pgt işlemine sıcak bakmayınca bu işlemden vazgeçerek 3.denemeye başlamıştık.8 hücreli 3.gün embriyosu fotoğrafı yaprak yaprak açmış saydam bir çiçek gibi ellerimdeydi.
2016 Ağustos’u…Hayatımın belki de en zor zamanlarını geçirdiğim ve devamı da gelecek dönem… Ankara Başkent Hastanesi Kadın Doğum Hastanesinde ilk, toplamda 3.tüp bebek tedavisi başladı.Göğşen Hoca benden heyecanlı, ben ondan heyecanlıyım. Göğşen Hoca gelişen embriyolara genetik test yaptırmaya -bu işleme pgt de deniyordu- pek sıcak bakmamıştı. 3 sebepsiz olumsuz deneme veya kan testinde çıkan kromozomal bir bozuklukta bakmak daha yararlı olabilir dedi. Zaten bit kadar embriyodan parça alınıp incelenecekti ve sağlıklı bile olsa bu işlem embriyonun bozulmasına sebep olabilirdi. Pgt yapılmasının faydası olabilecek uygunlukta değildik biz.Zaten embriyo başı belli bir ücret ödendiği için de o kadar masrafa girmeye gerek yoktu.Bizim genetik testimiz de iyi gelmişti.Kısacası embriyoda genetik tanı meselesini Göğşen Hoca tavsiye etmeyince o konuyu kapattık. Yapılabilecek her şeyi yapıp tedaviye başlamıştık sonunda. Hem de 2016 Ağustos’unda…Artık gerisi kaderdi.
3 gün sonra 175 mg ile devam ederek toplam 8 gün iğne vuruldum. Her muayene bambaşka bir heyecan, yepyeni bir umut. Ekrandan birbirine sımsıkı bağlanan, ve sanki pudingin içinde bıngıl bıngıl yüzen ona yakın fındık görüyorduk. Her seferinde fındıklarımı sevip mutlu oluyorduk. Nihayet 9 tane yumurtam toplanmıştı. 9 fındığımı laboratuvara bırakıp eve geldiğimde kalbimi de sanki onlarla birlikte tüpe sıkıştırıp yanlarına bırakmıştım. 9 embriyodan 4’ü döllenmiş, 2 si 8.güne gelmişti. Göğşen Hoca bu duruma çok üzülüyor, çok stres yapıyordu. Ben daha rahattım, Allah dilerse o ikisinden birine can verirdi zaten. Ben kendimi unutup Göğşen Hoca’yı rahatlatmaya çalışıyordum. Hocam olumsuz da olsa lütfen üzülmeyin, ne yapalım kısmet böyle deriz, diyordum. Ama o kendini çok sorumlu hissediyordu. Onun benim heyecanımı yaşaması bile benim dağlar kadar yükümü hafifletiyordu.
Transfer günü geldiğinde, daha önceki damac’analık hissini unutamadığım için sadece bir buçuk saat önce 3 – 4 bardak su içmiştim. 3.güne ulaşan 8 hücreli embriyolarım transfer için hazırdı.Gayet rahat bir şekilde transfer için hazırdım. 2 embriyom da gayet güzeldi. 8 hücreli embriyo görüntüsü de önemliydi.8 hücre de yaprak yaprak birleşmiş bir çiçeği andırırcasına mükemmel görünüyordu. Her bir hücreyi tek tek sayıp yine hücrelerimin saçlarına kırmızı kurdeleler taktım hayallerimde…Transfer anımın bu kadar rahat ve eğlenceli geçeceği aklıma gelmemişti.Ve işte yine çataldaydım. Ama her zamankinin aksine mutlu, umutlu ve heyecanlı ama tuhaf bir rahatlık hissi ile fındıklarımı bekliyordum.