Sana hitap kelimelerini toparlamaya çalışırken öyle çok kelime sıralandı ki şimdi kalemime…Canım kızım, hayatım, bidenem, çiçeğim desem…Öyle az, öyle yetersiz kalacak ki.. Ve biraz da arabesk olacak diye ne desem bilemedim:))
Ömrüm benim, gülen yüzüm, yaşama sebebim, hayattaki TEK tutunacak bahar dalım. Hayalimdeki gibi ihlâslı, ahlaklı, akıllı bir genç kız olduğunda okuman için bir günlük tutmaya karar verdim. Çok önce karar vermiştim ama ahhh…Bu son yıllar…Yaşananlar…İç kabuğumda kaynayan volkanlar…Dolup dolup boşalmalarım, kaynayıp kaynayıp soğumalarım..Yeni yeni fırsat bulabiliyorum.
Ayyy şimdi şu 2. paragrafın başındaki sen hayalimi bir kez daha okudum da bir gülümseme bi duygusal haller falan…Sahi büyüyecek misin o kadar? Sahi ben görebilecek miyim? Hatta defalarca okudum, aminnnn dedim içimden, hayatımdaki dua ve duasızlık karmaşasında ayrıntılara girmeden dua etmeyeli ne çok yıl olmuş, şimdi fark ettim, ne çok boş geçen yıl…Amaaan o konulara hiç girmeyeyim, mevzu sensin, mevzu bir parçam…
Sana hamileliğimle başlamak istedim. Ahhh ne zor, ne zor aldım bu haberi. 3 aşılama, 3 tüp bebek, ameliyat masaları, çaresizlikler, gözyaşları…Öff asıl arabesk burada bee! Neyse ayrıntılı kısmı “Benim Hikayem” bölümünde anlatmıştım zaten.
Yıllarca zaten her yerde dinleyeceğin Temmuz 2016 tarihinde sana kavuşmak için tekrar tedaviye başlamıştık. Bir teselli ver Allah’ım demiştim, tefriciyeler, teheccütler, salyalı sümüklü ağlamaklı dualar… Babamı referans göstererek yalvarıp yakarmalar: “Allah’ım hadi bana vermiyorsun ama babam çok süper bir kulun, tam senlik bi adam, onun iyilikleri hürmetine bir torun nasip et!” Nasıl da uyanığım ama, babamın sahabe kıvamında bir adam olduğunu bildiğimden kestirmeden babamın adıyla dua ediyordum. Bir kızım olsun Allah’ım! Tatlış, iki kulaklı saç bağlamalı, kırmızı kurdeleler takmalı bir kız!!! Burnunu, saçını batıra batıra elleriyle yemek yesin bebekken, çamurlara belensin sokakta, elmayı yere düşürüp tekrar alsın yesin, ooooh şifa olsun! Elbiseler giysin, hoplasın zıplasın! Ergenliğin ilk zamanlarında beni yormadan, üzmeden kendi rızasıyla tesettüre girsin, ben ona rengârenk cıvıl cıvıl kıyafetler, şallar alayım! Dünya üzerinde hiçbir istek yoktur ki bu kadar candan olsun…Senin bu hayalperest anan her şeyini tek tek hayal etti, her gününü, her yaşını, her sözünü…Şu an 4 yaşındasın. Ben 4 yaşına dek üzerime düşeni tam yapamadım, ama sen bence benim hayalimden de akıllı, sağlam, güçlü, bilge bir kız olacaksın! Bunu daha birkaç aylıkken bakışlarını gördüğüm ilk anda anlamıştım. Şu an pek anlaşamasak da bu günlerin geçici olduğuna eminim :)) Neyse…Gelelim ilk hamilelik haberine….