Sağlıklı sperm morfolojimiz yüzde 0 olmasına rağmen Göğşen Hoca morfolojinin çok da önemli olmadığını söylemişti, sperm DNA’sı önemliydi o da yüzde 15’ten az ise sorun değildi ve bizimki yüzde 8 çıkmıştı.Buna rağmen gitmeli mıydık Kaan Hoca’ya?
Uzun süre önce çok sıkı dostum olan sabırla aramız yavaş yavaş açılmaya başlıyordu. Bir de utanmadan isyanı da yanında getirmek istiyordu her seferinde. “Neden?”… Birlikte bu sözü kulağıma fısıldayıp kaçıyorlardı.Neden, neden olmuyordu bebeğimiz? Çok ciddi bir sağlık sorunumuz da yoktu. Prof. Dr. Ürolog Kaan Aydos çok meşhurdu, bir sen eksiktin, deyip bir de ona gidelim dedik. 2016 kışında randevu almak üzere sekreteriyle görüştüğümde muayene ücretinin 450 tl olduğunu söyledi. İçimizde kıpırdanacak bir can uğruna, varımızı yoğumuzu ortaya koymaya hazır olduğumuzu bilen doktorların, artık alıştığımız yüksek meblağları bizi şaşırtmıyordu. El âlem bedavadan bebek sahibi olurken kesin çözümü olacak mı bilmeden, bazen küçük ihtimaller uğruna yüzünü iki dakika gördüğümüz doktorlara maaşımızın çeyreğini harcamak artık zorumuza gitmiyordu. Ama yine de insan, binbir emekle kazandığı paranın 2 dakikada, doktorun karşısında ezile büzüle bir cümle bile kuramadan harcanmasına üzülüyordu. “Peki ne yapıyor muayenede?” diye sordum. Sperm DNA testi ve bazı kan testleri istiyor, sorun varsa 6 aylık tedaviler uyguluyor, dedi. E o zaman biz bu testleri yapalım, sorun çıkarsa gelelim, dedim. Olabilir dedi. Düzen laboratuvarda yaptırıyorlardı testleri. Yani test için ayrıca ücret ödenecekti. Kaan Aydos’un kendi sitesinden yapılması gereken testleri öğrendik. Önce test yaptırdık ve sperm DNA testi sonucuna göre DNA’sı hasarlı sperm yüzdesi 8 çıkmıştı. Yüzde 15 ve yukarısı olduğunda sorun var demekti. Yani eşimin sperm DNA’sı normal sayılırdı. Kan testleri de normaldi. Kayserili olmanın gereğini yerine getirmiş ve muayene ücretinden yırtmıştık, yani Kaan Aydos’a gitmeye gerek kalmamıştı. Sayı ve hız düşüktü ama bunun için de gitmeye gerek duymadık. Çünkü bu durumda hiçbir ilâç tedavisi ve bitkisel tedavi garantili tedavi değildi. Zaten 2.tüp bebek denememizde de tüm yumurtalarım döllenmiş hatta 3 tanesi 5.güne gitmişti. Sağlıklı sperm morfolojisi yüze 0 olsa da Göğşen Hoca, bir sperm testinde dikkat edilecek son şeyin morfoloji olduğunu, zaten bu yüzden devletin rapor sağlama şartlarında da bu değerin önemsiz kabul edildiğini söylemişti.Morfoloji sadece şekil demekti. Önemli olan spermin genetik kalitesi yani sperm DNA ’sıydı. DNA yüzde 15’ten fazla olduğunda düşüklere, kimyasal gebeliğe, başarısız tüp bebek denemelerine neden olabiliyordu. Bizim de yüzde 8 çıktığına göre, yıkanmış sperm sayımız da 5 milyondan fazla olduğuna göre, tüp bebekte sperm odaklı bakıldığında başarısız olmamız için ciddi bir neden yoktu. E yumurtanın dibine konulan milyonlarca spermden bir tanesi de bir zahmet döllüyordu yumurtayı. Bir de genetik testler yapalım dedik. Acaba kromozom sıkıntısı mı vardı? Acaba oluşan embriyolara genetik araştırma yani pgt mi yapılmalıydı? Göğşen Hoca’mın tavsiyesi üzerine yeni araştırmalara başladık. Neden? Neden olmuyordu?
